Mühtedi Çalışmaları ve Yurtdışı Sosyal İçerikli Din Hizmetleri Daire Başkanı Doç. Dr. Sevde Düzgüner, Diyanet İşleri Başkanlığı 2024 Yılı Hac Organizasyonu Fetva ve İrşat Hizmetleri bünyesinde bu yıl ilk kez uygulanan manevi danışmanlık hizmetleri hakkında Diyanet Haber’e açıklamalarda bulundu.
2024 Hac Organizasyonun’da Kadın İrşad Sorumlusu olan Düzgüner, bu yıl hacda ilk defa Manevi Destek Hizmeti sunulduğunu söyledi.
Düzgüner, Manevi Destek Birimi’nin kafilelerde görevli 12 manevi danışman ile depremzede hacı adayları başta olmak üzere talep eden tüm hacı adaylarına hizmet verdiğini ve Diyanet Mekke Hastanesi’nde de bir manevi danışmanın görev yaptığını bildirdi.
Manevi danışmanların farklı yerlerde görev yaptığını belirten Düzgüner, "Manevi danışmaların görev alanı farklı olsa da birbirleriyle iletişim halindeler. Bu manevi danışmanları da destekleyen merkezde bir uzman manevi danışman bulunuyor.” dedi.
Hastanede görevli manevi danışmanın erkek olduğunu aktaran Düzgüner, Hastanedeki kadın hasta ve kadın hasta yakınları için kafilelerdeki kadın manevi danışmanların nöbetleşe görev yaptığını belirtti.
Düzgüner, Suudi Arabistan’daki hastanelere sevk edilen hasta ve yakınlarına da Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığınca verilen özel bir kartla manevi danışmanların destekte bulunduğunu ifade etti.
Manevi danışmanların kafilelerden önce gelip hazırlıklarını tamamladıklarını belirten Düzgüner, “Başkanlık ekibiyle onları burada güllerle karşıladılar. Her an yanlarında ve içlerinde olan manevi danışmanlarla hacı adaylarımız arasında hızlı bir ünsiyet kuruldu. Deprem bölgesinden gelen kafileleri karşılayan manevi danışmanlarımız, gelen hacımıza kendisini bir manevi danışman olarak tanıttığı zaman onların şu cümleyi kurduğunu söylediler, ‘Evet biz sizi depremin hemen ardındaki dönemden hatırlıyoruz’ dediler. Bu bizim için çok kıymetliydi. Çünkü Başkanlığımızın deprem bölgesinde yapmış olduğu hizmetlerin bir karşılığının olduğunu da gösterdi. Bir anlamda geri bildirimde aldık. Burada da aynı şekilde onları yalnız bırakmadığımızı her an desteklediğimizi hissettirmek için bu uygulamayı gerçekleştirmiş olduk." diye konuştu.
Düzgüner, Manevi Danışmanlığın birebir görüşmeye dayalı bir hizmet olduğunu ve otellerde uygun görülen alanlara Manevi Destek Birimi oluşturulduğunu ifade eden şunları kaydetti:
"Bunun arka planı aslında tam deprem zamanına dayandığı için Başkanlığımızın oradaki hizmetlerinin devamı diyebiliriz. Nitekim biz depremin hemen ardından Başkanlığımızın alana yönelik manevi destek hizmetlerini üçe ayırmıştık. Bunlardan ilki manevi ilk yardım, ikincisi manevi danışmanlık, üç de manevi rehberlik şeklinde. Ve yaptığımız bütün yayınlarda da şunu söyledik; depremin hemen ardından verilmesi gereken hizmet manevi ilk yardımdır, yani acil durumda sağlanması gereken hızlı temel manevi destek. Bunu ilk etapta mümkün olduğunca sağlamaya çalıştık. Sonrasında o ilk akut dediğimiz dönem geçtikten sonra ise depremzedelerle bire bir görüşmelerle yani manevi danışmanlıkla desteklenmesi gerekiyordu. Buradaki dönem aslında o döneme tekabül ediyor ve Başkanlığımız bu hizmeti deprem bölgesindeki hizmetinin devamı olarak sunuyor. Buradaki hizmetlerimiz devam ederken manevi danışmanların masasına isimlerini yazılınca depremzede olmayan kafilelerden de talepler gelmeye başladı. Özellikle diğer kafilelerin din görevlilerinden manevi danışmanlara yönlendirilenler oldu."
Düzgüner, manevi destek hizmetlerinde sadece depremzede hacı adaylarıyla sınırlı kalmadığını imkan dahilinde diğer hacı adaylarına da hizmet verildiğini söyledi.
Hacı adaylarının bazılarının hayatlarının zor zamanlarında hacca geldikleri ve haccın da meşakkati dikkate alındığında manevi desteğe olan ihtiyacın fark edildiğinin altını çizen Düzgüner, şöyle devam etti:
"Çok uzun yıllar bekledikten sonra umulmadık olaylar yaşayıp buraya gelen hacılarımız var. Mesela eşi vefat ettikten bir hafta sonra buraya gelmiş bir hacı adayını düşünün. Burada nereye adımını atsa, o da yanımda olacaktı, diye ağlıyor. Bizim manevi danışmanlarımız ise alanında uzman, bu işin eğitimini almış ve başta hastane olmak üzere pek çok farklı alanda uzun yıllar tecrübeli bir şekilde manevi danışmanlık yapmış kişilerden oluşuyor. Bu hocalarımız, hemen ihtiyacı olan kişiyle irtibata geçerek gerekli manevi desteği onlara sağlıyorlar. Alandan çok güzel geri bildirimler aldık."
Düzgüner, sahada yapılan taramalar neticesinde hacı adaylarının yaşadıkları zorlukları iki temel başlık altında toplandığını dile getirerek, "Bir memleketteyken yaşayıp buraya getirdiği, iki buradayken yeni yüklendiği. Memleketteyken yaşadıklarına örnek olarak depremzedeleri söyleyebiliriz ya da yakın zamanda vefat etmiş teyzemizi söyleyebiliriz. Onun üzüntüsüyle, acısıyla buraya gelmiş, buranın mutluluğuyla oranın acısı birbirine karışmış. Böyle bir duygu karmaşasının olduğu dönemde onun yanında olmak gerçekten çok kıymetli oldu. İkincisi ise burada yüklendikleri. Hacılarımız bir taraftan Kabe'ye koşmanın, tavaf etmenin tadını yaşıyor ama bir taraftan çok büyük meşakkatlerle uğraşıyorlar. Böyle bir süreçte onların hemen yanı başında bir manevi destek uzmanının olması gerçekten çok kıymetli. Hastaneye gidip acil serviste bekleyen veya yanında getirdiği anne babası hasta olduğu için ve hastanede üç gün kaldığı için onun yanında bekleyen evlatlar var. Onların yaşadığı manevi stres biraz daha farklı. Bunlar gerçekten duygusal olarak zor süreçler. Onların hemen yanı başında olan, sadece seni dinlemeye geldim, diyen ve onun cümlelerine nasıl cevap vermesi gerektiğini iyi bilen profesyonellerin olması gerçekten çok kıymetliydi. Bu yıl bu hizmetleri hem hastanede hem de kafilede bu şekilde sunmaya devam ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Tüm manevi danışmanlık hizmetlerinin bir uzman gözetiminde gerçekleştirildiğini vurgulayan Düzgüner, "Hem hastane hem de kafilelerde görev yapan manevi danışmanlarımız merkezdeki uzman manevi danışmanımızla sürekli irtibat halinde. Bu yıl bu görevi Doç. Dr. Turgay Şirin hocamız yapmakta. Hem manevi danışmanlarla sürekli irtibat halinde ve onlara süpervizyon sağlıyor hem de düzenli olarak kafile ve hastane ziyaretleri yaparak alandaki kişilerle birebir irtibat kuruyor. Gerçekten hocamızın bize desteği de çok büyük oldu. Görünen o ki önümüzdeki yıllarda da bu desteğe olan ihtiyaç açık ve daha profesyonelleşmiş ve daha sistemleşmiş bir şekilde devam etmesini umuyoruz." diye konuştu.