Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ülke TV’de iftara doğru canlı yayınlanan “Erkan Aydın’la Bursa’da Ramazan” programının konuğu oldu.
Bursa Ulu Camii’nin bahçesinden yayınlanan programda Başkan Erbaş, Ramazan ayına, Diyanet İşleri Başkanlığının yürüttüğü hizmetlere ve gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Başkan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının mümkün olduğunca milletimizi her konuda aydınlatmaya gayret ettiğini belirterek, “Milletimize inanç, ibadet, ahlak, muamelat yani Kur’an-ı Kerim’in bizlerden istediği ameller ve Efendimizin (s.a.s.) varislerinden istediği faaliyetler doğrultusunda hizmet etmeye gayret ediyoruz.” dedi.
“Bütün milletimize kapılarımız açık”
Diyanet İşleri Başkanlığı kurulduktan sonra imam hatiplik, müezzin, kayyımlık, vaizlik unvanları verilmeden önce kurum çalışanlarının adının hayır hizmetçileri olduğunu ifade eden Başkan Erbaş, “Dolayısıyla hayra hizmet eden Diyanet İşleri Başkanlığı mensupları ayrım yapabilir mi? Çocuklar, gençler, yetişkinler, kadınlar, erkekler yani toplumun her kesimine hizmet götüren, hizmet üreten bir kurumuz. Biz, nevi şahsımıza münhasır dünyada benzeri olmayan bir teşkilatız. Dolayısıyla yediden önce de yetmişten sonra da yedi ile yetmiş arasında da bütün milletimize kapılarımız açık.” diye konuştu.
“Yarının gençlerini bugünden değerler eğitimi vererek onları yarına hazırlamamız lazım”
Başkan Erbaş, 4-6 yaş Kur’an kurslarında öğrencilere sevgi, saygı, sadakat, dürüstlük eğitimleri verdiklerini dile getirerek, “Bu kurslarımızda yalan söylemenin kötülüğü, doğruluğun güzelliği, anne babaya hürmet, büyüklere hürmet, küçüklere sevgi, vatan sevgisi, Allah sevgisi, Peygamber sevgisini öğretiyoruz. Yani önce çocukları bunlarla donanımlı hale getirmemiz lazım. Yarının gençlerini bugünden değerler eğitimi vererek onları yarına hazırlamamız lazım.” ifadelerini kullandı.
“Gençlerimizi kitap okumaya teşvik edici çalışmalarımız var”
Son yıllarda gençlerle ilgili çalışmaları artırdıklarına dikkati çeken Başkan Erbaş, “Bütün illerimizde, ilçelerimizde, müftülüklerimizde gençlik koordinatörlerimiz, gençlik merkezlerimiz var. Üniversitelerimizin kampüslerinde gençlik merkezlerimizi kuruyoruz. Kitap evlerimiz var. Diyanet Yayınları ‘Oku-Yorum’ projelerimiz var, yani gençlerimizi kitap okumaya teşvik edici çalışmalarımız var.” şeklinde konuştu.
“4-6 yaş kurslarındaki hocalarımız çocukları kendi çocukları gibi onları yetiştirmeye gayret ediyor”
Başkan Erbaş, 4-6 yaş sınıflarını açmadan önce materyal çalışmalarını yaptıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
“4-6 yaş sınıflarında hocalık yapacak Kur’an kursu öğreticilerimize iki kitap hazırladık. Bu iki kitap programlar ve müfredatlardan oluşuyor. İki kitap da çocuklarımızın önlerine koyduğumuz, tamamen resimlerle öğretme metoduna uygun şekilde hazırladığımız kitaplar. Çünkü 4, 5, 6 yaşındaki çocuklarımız okuma yazma bilmiyorlar, onlara oyunla öğretmemiz lazım. Sonra bu sınıflarda ders verecek öğreticilerimizi Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünün 360 kredilik sertifika programına mecbur tuttuk. Bu sertifika programını tamamlamayan hiçbir öğretici, hiçbir Kur’an kursu öğretmeni bu sınıflarda derse giremiyor. Geçmişte biz bu alana girmeden önce merdiven altı çok vardı. Onların hepsi şu anda resmi olarak Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde toplandı. 250 bine yakın şu anda öğrencimiz var. Şu ana kadar da bir buçuk milyona yakın mezun verdik.
Hocalarımızın tamamı hoca hanımlar, hiç erkek hocamız yok. Yani annelik şefkatiyle kendi çocuğunun nasıl üzerine titriyorsa bizim hoca hanımlarımız bu çocuklar üzerine adeta titreyerek kendi çocukları gibi onları yetiştirmeye gayret ediyor.”
“İslam aleminin Türkiye’den beklentileri var”
Başkan Erbaş, 76 yıldır siyonist Hristiyanlarla siyonist Yahudilerin iş birliğiyle Kudüs’te işgalin ve zulmün olduğunu belirterek, “İşgal ve zulüm katliama evrildi ve şu anda katliam var. Katliam soykırıma evrildi ve şu anda soykırım var. Onun için bizim daha güçlü olmamız lazım Türkiye olarak. İslam aleminin şu anda beklentileri var, bunu dünya alem biliyor. Onun için bizim çok daha güçlenmemiz lazım. Hem ekonomik olarak çok güçlü olmamız lazım hem sanayi olarak çok güçlü olmamız lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
“Bizim düştüğümüz yerden kalkmamız, çok çalışmamız lazım”
Gençlere seslenen Başkan Erbaş, şunları kaydetti:
“Bizim ecdadımız 7’nci yüzyıldan 17’nci yüzyıla kadar dünyaya yön verdi. Ne ile yön verdi? Bilimsel çalışmalarda hep öndeydik. Yani İbn-i Sina’lar, Farabiler, Biruni’ler, Akşemseddin’ler… Yani neredeyse 10 asra yakın hep Batı’ya yön verdi. Yani 1000 yıl boyunca biz millet olarak ne yapmışız da güçlü olmuşuz? Dünyada nerede bir zulüm varsa o zulmü önlemek için bazen hiç gitmemişiz, buradan verdiğimiz o mesajlar yeterli olmuş. Bizim düştüğümüz yerden kalkmamız, çok çalışmamız lazım. Gençlerimiz, mühendislerimiz çok çalışmalı. Yeni keşifler, yeni buluşlar… Yani maddi ve manevi kalkınmamızı birlikte sürdürmemiz lazım. İşte o zaman ne Gazze’de kan akar ne Filistin’de insanlar özgürlüğünden olur ne de Mescid-i Aksa garip olur.”